Özgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB), nörogelişimsel bir bozukluk olup, kişinin kronolojik yaşı ve al-dığı eğitime göre beklenenin belirgin olarak altında akademik beceri ve öğrenme göstermesi şeklinde tanımlanmıştır. Okul öncesi dönemde de bazı belirtilerin görülebileceği gibi, tanının konulabilmesi için eğitim hayatının başlaması ve akademik yeterliliklerinin gözlemleneceği bir ortamın olması gereklidir. ÖÖB’si olan çocukta genel öğrenme kapasitesi dikkate alındığında, belli alanlarda kendisinden beklenilenden daha düşük bir başarı göstermesi dikkat çeker. Okuma bozukluğu ile giden (disleksi), yazılı anlatım bozukluğu ile giden (disgrafi) ve matematik bozuk-luğu ile giden (diskalküli) tipleri ayrı ayrı ya da birlikte görülebilmektedir. Çocukların büyük kısmı dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğundan (DEHB) (en yaygın) depresyon, anksiyete ve madde kötüye kullanımına kadar uzanan çeşitli davranışsal ve duygusal sorunlar yaşarlar. Genellikle okul yıllarında başlasa da okul öncesi dönemde de bazı belirtiler görülebilir.
Sıklık
Amerikan Psikiyatri Derneği’nin verilerine göre okul çağındaki çocukların tahmini yüzde 5 ila 15’inde özgül öğrenme bozukluğu görülebilmektedir. Cinsiyet dikkate alındığında erkeklerde kızlara göre daha sık görülmektedir. Öğrenme bozukluğu olanların tahminen yüzde 80'i özellikle okuma bozukluğuna sahiptir. Özgül öğrenme bozukluğu olan kişilerin üçte birinin ayrıca dikkat eksikliği hiperaktivite bozuklu-ğuna (DEHB) sahip olduğu tahmin edilmektedir.
Nedenleri
Aile öyküsü ve genetik: Ailede öğrenme güçlüğü öyküsü olması çocuğun bozukluk geliştirme ris-kini artırabilmektedir. Doğum öncesi ve yeni doğan riskleri: Rahimdeki zayıf büyüme, doğumdan önce alkol veya ilaçla-ra maruz kalma, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı, öğrenme bozuklukları ile ilişkilendirebilir. Psikolojik veya fiziksel travma: Erken çocukluk döneminde psikolojik travma veya istismar, beyin gelişimini etkileyebilir ve öğrenme bozuklukları riskini artırabilir. Kafa travmaları veya sinir sis-temi enfeksiyonları, öğrenme bozukluklarının gelişiminde rol oynayabilir. Çevresel maruz kalma: Kurşun gibi yüksek toksinlere maruz kalma, doğum öncesi dönemde alkol alma ve nikotine maruz kalma durumu veya fetüsü etkileyen faktörler, öğrenme bozuklukları riskinde artışla ilişkilendirilmiştir.
Sınıflandırma
Genel olarak okuma güçlüğü (disleksi), yazma zorluğu (disgrafi), matematik zorluğu (diskalkuli) ve şeklinde sınıflandırılmaktadır.
-
Disleksi:
Disleksi, okuma, konuşma sesleri ve harflerle kelimeleri ilişkilendirmede zorluk çeken bir öğ-renme bozukluğudur. Disleksi olan insanlar iyi bir hızda ve hatasız okumada zorluk çekerler. Ayrı-ca okuduğunu anlama, heceleme ve yazma konularında zorlanabilirler. Disleksili bireyler akıcı okumada genellikle sorun yaşarlar. Disleksi olan çocukların zihinsel ya da bilişsel özürleri yoktur ve bozukluk görsel ya da işitme sorununun bir sonucu değildir. - Disgrafi:
Kelimeleri ve cümleleri net ve doğru yazmayı öğrenmek, çocuğun ilkokul yıllarında temel odak noktasıdır. Tüm çocuklar mükemmel yazı yazmak ve ustalaşmak için bazı zorluklarla karşılaşmak-tadırlar. Çocuğun el yazısı sürekli olarak bozuksa ya da anlaşılmıyorsa disgrafi adı verilen öğrenme bozukluğu neden olabilir. Bu bozukluk, yazı yazmak için gereken ince motor becerilerini etkile-yen sinir sistemi problemidir. - Diskalkuli:
Diskalkuli, zihinsel kapasitesi normal ve yeterli okul eğitimi alan bireyin temel sayısal-aritmetik becerilerinin öğrenilmesinde ciddi bozulma olarak tanımlanmaktadır.